23 Haziran 2010 Çarşamba

Negatife dönen semptom

Tatile ihtiyacım olduğunu hissediyorum. Başka bir şehir, başka başka insanlar, neresi olursa..
Uzaklaşmak istiyorum alışık olduğum düzenden. Yemek yiyemiyor, kalp ritmimi düzenleyemiyorum.
Mevsim değişikliğinden kaynaklanmış olacak ki depresyon semptomlarının yarısından çoğunu göstermeye başladım bile.
Yeni uğraşlar arayışındayım; beni yanlızlıktan uzak tutacak arayışlar. Benimle batak ya da tabu oynayacak arkadaşlar değil, beni dinleyecek arkadaşlar istiyorum. Hayali dostlarım Hatice ve Halime bile artık benimle konuşmayı reddediyor.
Alışveriş iyi gelebilir diye düşünüyorum. Birkaç tane yazlık elbise, ona uyumlu ayakkabı ve çantalar olabilir. Alışverişimi bitirdikten sonra da bir dondurma yerim mesela.

22 Haziran 2010 Salı

bulaşık süngeri

Bir nefes daha aldım, bir tane daha.
Islanmaya başladı gözlerim yeniden.
Karnımdaki tek düşünce parabol.
Burada olmasını nasıl da isterdim, yanımda olmasını.
Birlikte makarna dinler, sıcak çikolata izlerdik.
Hayali dostlarım x ve y ile sohbete dalıp fırında kurabiye unuturduk.
Ve masal saati...

patlamış mısır

Bazen kendini yalnız hissedersin ya.. Sadece sen ve o vardır, o ve o. Arkadaşların, dostların bir önemi kalmamıştır, ondan başka kimsenin ilgisini istemezsin işte. Senin bu hislerini onun da başka birine hissediyor olması ne tuhaf. Ne yapabilirsin ki? Ne bekleyebilirsin? Onun yolunda küçük bir yağmur damlasısındır, yolun sonunda ise gökkuşağı bekler onu.
İzlersin uzaktan, sen de onu beklersin. Gelmeyeceğini bile bile, içerden biryerlerden öle öle..
Aşık mı oluyorsun yine?

10 Haziran 2010 Perşembe

"I" and "LOVE" and "YOU"

The Avett Brothers'ın şarkısı beni çok düşündürdü.
"Three words that became hard to say; I and love and you."
Benim için çok zordur gerçekten sevgimi itiraf etmek, en küçük bir imada bulunmak belki. Bu söz öbeği bana çok kutsal gelir. Gerçekten yerinde kullanılması gerekir.
Söyleyeceğim kişi de benim için özel olmalı, bu kelimeyi taşıyabilmeli. Herhangi biri değil; sevdiğim, çok değer verdiğim birine söyleyebilirim.
Keşke bu konuda herkes benim gibi düşünse; seni seviyorum diyebilmek bu kadar bayağılaşmasa. Bütün dünya buna inansa, birlik olsa, hayat bayram olsa. Ama şimdiki gençler çürük işte..
Birinin bana beni sevdiğini söylemesi benim için bir anlam ifade etmemeye başladı bir süredir, inanmıyorum bir çift söze; bunu kalbimle hissetmeye ihtiyacım var.
Sevgiye ihtiyacım var benim, sevilmeye ihtiyacım var ve bunu gerçekten hissetmeye. Delik deşik olmuş sona yaklaşmış ilişkimde bulamıyorum artık bunu, bilemiyorum.
Gerçek bir ilişki yaşamak istiyorum, hissetmek istiyorum.
Kimse blogumu okumuyor mu?

7 Haziran 2010 Pazartesi

with or without you

sevgili blog ... bugün pazartesi . okulların kapanmasına 2 haftadan az zaman kaldı . son sınavımı da vermemin huzuruyla u2 şarkıları dinleyerek sarhoş oluyorum .

with or without you
with or without you
i can't live
with or without you


tatil

artık tatil alışverişine çıkmak istiyorum . bikini, tiril tiril birkaç elbise, parmak arası terlik, puccalı plaj havlusu, güneş gözlüğü, rengarenk şapkalar, nivea güneş kremi .... çok özlemişim bunları . bir de otel derdi var tabiisi . bodrumun gece hayatı, fethiyenin denizi, kuşadasının konforu arasında bir seçim yapmaya zorlanıyorum . yaklaşma-yaklaşma çatışması mıydı bu? :D

5 Haziran 2010 Cumartesi

eti browni intense inceleme

eti browni intense platonik aşk yaşayan kızlar sayesinde bu kadar prim yapıyor sanırım. (bkz: artık pozitif olmayan semptom)